Hikaye
-
DENİZİ SEYRETMEK – DUYGU FIRTINA
Adım Ertan, yaşım kırk sekiz. Ben söylemesem en az altmış yaşındayım sanıyorlar. Yılların yorgunluğu kar olup yağdı saçlarıma, bir daha da erimedi. Neyse ki Gültepe’de taksicilik yapmak için genç görünmek şart değil. Dikkat, sabır ve biraz cesaret yeterli. Bu …
-
MİYA-TUĞBA KOCAMAN
Birkaç saat önce annemi kaybettim, son hatırladığım lastiğin asfaltta çıkardığı çığlığa benzeyen korkunç ses! Şimdi kopkoyu bir karanlıkta yürüyorum yalnız başıma, seri adımlarla arkama bile bakmadan… Nereye gideceğimi de bilmiyorum ama durmak sakıncalı, onu çok iyi biliyorum. İleride bütün pencereleri …
-
YUNUS’A SELAM – DUYGU FIRTINA
Minik kalbimdeki afacan bir delik yüzünden ailemle Siyami Ersek’in yolunu tuttuğumuzda henüz beş yaşındaydım. Aralık ayıydı, eni konu hissedilen ayaz çocuk bedenime ağır gelse de onlara belli etmemeye çalışıyordum. Dışarıda mavi yeşil kuru boyalarımla çizdiklerimden çok farklı bir resim vardı. …
-
OYUN HİKÂYESİ
Helin, alaca karanlığa bile geçmemiş vakitte, tek varlığı oğlu Adnan’ı, eliyle desteklediği başı sayesinde biraz yüksekten izliyordu. Yüksekte olma hissini yaratmaya çalışırdı kendinde tepeden bakınca düşünceleri basitleşir sanmak yerine umardı. Babası öğretmişti ona; köyde ölmeden önce dağdan köye bakarken. Babası …
-
GİDENİN ARKASINDAN – LALE EMİROĞLU
Tıp…tıp…tıp…tıp…tıp… Yorganı iyice çekeyim bari kafama. Olmadı, gene duyuyorum sesi. Allah cezasını versin. Kaç kere söyledim tamir et şunu diye. Banyodan geliyor kahrolası ses. Duş bataryası… Bugün yarın… Ah Rasim… Bunu da yapmadan gittin. Her şeyi bıraktın böyle yarım yamalak. …
-
Karanfil Dediğin İnceden Bir Örtü Olur Ölene – Ömür M. YILMAZ
Dar ve harap merdivenleri hızlıca tırmandı kadın. Kahve falında çıkan, namlusu haneye dönük silahın, beş aydır bekledikleri haber olduğuna inanmıştı. Geldi geliyor diye kapıları açık tuttukları. Uğruna uykuları azaltıp çalışmaları erteledikleri. Soğuk ayaklarını yatağa girdiklerinde birbirlerininkine dolayarak, hayalini kurdukları. Tüm …
-
YILMAZ – PINAR AKSU ERTAŞ
Saat gece yarısını geçti. Uzaktan polis arabasının mavi kırmızı ışıkları otobanda aksetmeye başladı. İlerde otobanın kenarında bir hareketlilik oldu. Birkaç kişi yola çıktı. Acı bir fren sesi geçen hafta karşıya geçmeye çalışan arkadaşlarının arabanın altında sürüklenişini hatırlattı ki , geri …
-
KÖMBE – ZİCAN GÖKSU
Mübarek sabahtan beri hiç durmadı, ıslanmadan bir gelse hayırlısıyla, o kadar dedim ‘şemsiyeni al’ diye, laf dinlemez ne desen boş. Saat kaç oldu, ne yaparlar ne ederler hiç düşündüğü yok, gelsen de zıkkımlanıp toplasam kap kacağı sonra nereye gidersen git, …
-
GEÇMİŞİN İZLERİ – ÖZGE KINASAKAL
Resul dükkanın önüne bir iskemle çekti. Bir sigara yaktı usulca. Ağır ağır hareket ediyordu, sırtını dükkanın dış cephesindeki cama dayadı. Güneşli bir İstanbul öğleden sonrasıydı. Hava küçük bir çocuğun pastel boyayla çizdiği bir doğa tasvirini anımsatıyordu. Güneş o kadar sarı …
-
BEN YALNIZCA BİR ÇOCUĞUM – ZEHRA SELEN ERCİYAS – 11 YAŞ
Ceren farklı bir kızdı ve bu farklılık başına birçok sorun açıyordu. Ceren, ağabeyi tarafından dışlanıyor ve diğer insanlar da ondan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordu. O, otizmli bir kızdı. Sorun değildi bu aslında, sorun yapan arkadaşları hatta ağabeyiydi. Ceren o …