-
GÜNLÜK – BEYZA SÜNETCİ
Kocaman ve insanlarla dolu bir bahçenin ortasında öylece durup etrafa bakınabilirsin. Sağında, solunda, önünde, arkanda… Mutlaka bir çam kozalağı göreceksin. Çam kozalaklarının ele alındığında yaydığı o hoş kokuya hakim misin? Daima toplarım. Ne yazık ki insanlar, çiçekler kadar hoş…
-
ZAMAN SANRISI – AZRANUR ERCİN
Doğduğumuz andan itibaren başlar zaman kaygımız.Öyle ki yaşamımızda önemli olacak günlerin hesabı yapılır.Ama önemli anlar önceden bilinemez ki…Mesela,doğum günün mü önemlidir yoksa acısıyla tatlısıyla hayata karşı zafer kazandığın,’yeniden doğduğun’,”Bu hayatta ben de varım!”dediğin gün mü? Burada asıl soru şudur:Zamanın içine …
-
ÇEKTİĞİM FOTOĞRAF GÜZELDİ – ÇAĞIN ÖZBİLGİ
sustum, uzun uzun düşünülecek bir şey yok bu kaçıncı endişe saatim? her şey yapboz ağzımı kavuran yetke nü saatlere makastar bir burçak kabilesi / ufkumdaki sarı siste belki de her şeyi çözecek olan kasırga evcilliğim ama müthiş bir dalaş var …
-
GİDENİN ARKASINDAN – LALE EMİROĞLU
Tıp…tıp…tıp…tıp…tıp… Yorganı iyice çekeyim bari kafama. Olmadı, gene duyuyorum sesi. Allah cezasını versin. Kaç kere söyledim tamir et şunu diye. Banyodan geliyor kahrolası ses. Duş bataryası… Bugün yarın… Ah Rasim… Bunu da yapmadan gittin. Her şeyi bıraktın böyle yarım yamalak. …
-
ELZEM – SILANUR BUSE ESER
İçinde bulunduğumuz çağa ve bugüne gelene kadar bu dünya üzerinden nice medeniyetler, milletler, dinler ; nice savaşlar, kültürler, zalimler, mazlumlar ; nice liderler, sıkıntılar, zaferler ; nice aşklar, ayrılıklar, ölümler ve daha sıralanabilecek birçok öge- geçmiştir. Bu olayların iç yüzünü …
-
Karanfil Dediğin İnceden Bir Örtü Olur Ölene – Ömür M. YILMAZ
Dar ve harap merdivenleri hızlıca tırmandı kadın. Kahve falında çıkan, namlusu haneye dönük silahın, beş aydır bekledikleri haber olduğuna inanmıştı. Geldi geliyor diye kapıları açık tuttukları. Uğruna uykuları azaltıp çalışmaları erteledikleri. Soğuk ayaklarını yatağa girdiklerinde birbirlerininkine dolayarak, hayalini kurdukları. Tüm …
-
YILMAZ – PINAR AKSU ERTAŞ
Saat gece yarısını geçti. Uzaktan polis arabasının mavi kırmızı ışıkları otobanda aksetmeye başladı. İlerde otobanın kenarında bir hareketlilik oldu. Birkaç kişi yola çıktı. Acı bir fren sesi geçen hafta karşıya geçmeye çalışan arkadaşlarının arabanın altında sürüklenişini hatırlattı ki , geri …
-
KÖMBE – ZİCAN GÖKSU
Mübarek sabahtan beri hiç durmadı, ıslanmadan bir gelse hayırlısıyla, o kadar dedim ‘şemsiyeni al’ diye, laf dinlemez ne desen boş. Saat kaç oldu, ne yaparlar ne ederler hiç düşündüğü yok, gelsen de zıkkımlanıp toplasam kap kacağı sonra nereye gidersen git, …
-
GEÇMİŞİN İZLERİ – ÖZGE KINASAKAL
Resul dükkanın önüne bir iskemle çekti. Bir sigara yaktı usulca. Ağır ağır hareket ediyordu, sırtını dükkanın dış cephesindeki cama dayadı. Güneşli bir İstanbul öğleden sonrasıydı. Hava küçük bir çocuğun pastel boyayla çizdiği bir doğa tasvirini anımsatıyordu. Güneş o kadar sarı …
-
BEN YALNIZCA BİR ÇOCUĞUM – ZEHRA SELEN ERCİYAS – 11 YAŞ
Ceren farklı bir kızdı ve bu farklılık başına birçok sorun açıyordu. Ceren, ağabeyi tarafından dışlanıyor ve diğer insanlar da ondan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordu. O, otizmli bir kızdı. Sorun değildi bu aslında, sorun yapan arkadaşları hatta ağabeyiydi. Ceren o …